İLAHİ ŞİFA RAHMETİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İLAHİ ŞİFA RAHMETİ

TEK ŞİFA KAYNAĞI ALLAH(C.C)'IN ADIYLA
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» HAKSIZ YERE HAPİSTEN KURTULMAK İÇİN
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimeÇarş. Haz. 02, 2010 2:51 am tarafından bilalhoca

» HER HASTALIĞA ŞİFASI KESİN OLAN BİR ÖRNEK DUA (HEDİYEM)
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimeÇarş. Haz. 02, 2010 2:35 am tarafından bilalhoca

» YILDIZLAR BURÇLAR VE YILDIZNAME SAHTEKARLIĞI
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:27 am tarafından bilalhoca

» HER TÜRLÜ KAZA VE BELADAN KORUNMAK İÇİN
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:13 am tarafından bilalhoca

» DARGINLARIN BARIŞMASI İÇİN
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:12 am tarafından bilalhoca

» KARI VE KOCA GEÇİMSİZLİĞİNİ ÖNLEME İÇİN
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:11 am tarafından bilalhoca

» GENEL HASTALIKLAR İÇİN
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:10 am tarafından bilalhoca

» BAŞ AĞRILARI İÇİN DUA
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:09 am tarafından bilalhoca

» AĞRI VE SIZILAR İÇİN AYETLER VE DUA
EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 1:09 am tarafından bilalhoca

Nisan 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     
TakvimTakvim
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde İLAHİ ŞİFA RAHMETİ adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde İLAHİ ŞİFA RAHMETİ adresi saklayın ve paylaşın

 

 EVRADİ ŞERİF

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
bilalhoca
HAVAS
bilalhoca


Mesaj Sayısı : 109
Kayıt tarihi : 11/05/10
Yaş : 57
Nerden : Denizli

EVRADİ ŞERİF Empty
MesajKonu: EVRADİ ŞERİF   EVRADİ ŞERİF I_icon_minitimeSalı Mayıs 11, 2010 8:33 am

Evrâd-ı Şerif

Âyet ve Hadislerden
Dualar ve Zikirler


Her dersime başladığım hitabımla bu dersime de “Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah” diyerek başlıyorum.
Aziz kardeşlerim;
Bervech-i peşîn arz edeyim ki müslümanlık yalnız ibadetle kaim olamaz.
İslâmın beş esası benimsenmedikçe müslüman olunamaz. Bu esaslardan herhangi birini bilerek terki, dinden çıkmaya kâfidir.
İslâm’da itikad hiç şüphesiz ki en mühim unsurdur. “Amentü” ile ifade edilen altı esas imanın şartıdır.
İmanı takip eden ameller: Namaz, Oruç, Hac, Zekat , Kelime-i Şehadet ve imanın dışında değil içindedir. Bu hususta tafsilat vermek, kısa ders saatleri içinde mümkün değildir. İlmihal kitaplarını tetkik buyurmakla bilginizi artırmanızı tavsiye ederim.
İslâm dini insan saâdeti için değişmez prensipler va’zetmiştir. Bu prensipler geçici yani günlük olmayıp ebedî’dir. Riayet edildikleri nisbette insan mes’ud olur. Huzur ve saâdeti devamlı olur.
Ferdler için saâdet bahseden yüce İslâm dini cemiyetleri de sağlam ve kuvvetli hale getirir. Zîra bu din içinde ahlak da dahildir. Müslüman kimse; kimseyi incitmez, elinden ve dilinden emin olunan kişi demektir. Herkese iyilik yapar. Yemez yedirir. Giymez giydirir. Kimsenin aleyhinde bulunmaz. Varlığı ile övünmez. Kibir, hased, ucub, riya, hırs, kin, şöhret, gazap, fitne, fesad ve emsali çirkin huylardan uzak, cesur, cömert, mütevâzi, haline razı, mühlis, Hakk’ın verdiğine razı, şöhret ve gazapdan ârî, müşfik ve merhametli, velhasıl Ahsen-i Takvim sıfatlarını taşıyandır.
Ahsen-i Takvim’i biraz daha izaha çalışalım: Geniş mana itibarıyla huy güzelliği ve kâmil bir akla sahip demektir. Hüsnü-zan sahibi ne aldanır ne de aldatır. Hâlim, selim, kibar, edip, âlim salih, zahid, abid, müttaki, süretinde yaratılan Eşref-i Mahluk’tur. Bu yaradılışa, yaradan’a sonsuz şükürler dilden düşürülmemeli... Şükrün içinde Allah’a ibadet ve taât muamelâtta ve münakehatta eksiksiz uymayı istemek, Hakk’a kulluk etmek de vardır.
Bunların hiç birisini ihmal ve terk edemezsiniz. Etmemeniz dini vecibenizdir.
Adem oğlu bilmeyerek Allah’ın emirlerine uygun olmayan hareketler yapmış olabilir.
Bilinmeyenler için aff-ı mağfiret dilemeli ve bilinenler için tevbe-i istiğfar etmelidir.
Aff-ı mağfiret ve tevbe-i istiğfar yaşadığımız müddetçe ve her an yapılmalıdır.
İki cihan saadetinin, Allah’ın emrine tam bir intikiyat ile elde edilebileceği bir an hatırdan çıkarılmamalıdır.
İslam da itikad, amel, aile yuvası kurma ve her türlü muamelatın ne suretle yapılacağı tesbit edilmiştir. Hilafına hareket edenlerin cezaları da tayin edilmiştir. Mücâzâta maruz kalmamak müslümanın elindedir. Bu uğurda gayret sarfetmenizi tavsiye ederim. Zira Allah’ın mücâzâtı kulun mücâzâtı gibi değildir. Sonu bitmeyen bir hayat vardır. Bu hayat ya daimi olarak cennet nimetleri ile devam edebilir veya cehennem ateşi ile sürebilir.
Müslümanlar cennet nimetlerine namzettir. Hidayet yolunu Allah bize kapatmasın
Aziz kardeşlerim:
Müslüman yaşamayı Müslüman ölmeyi ve ilelebet cennette kalmayı Hak Celle bizlere nasip etsin Amin !
Bu tazarrumuzun aşağıdaki duaları okuyarak kabulünü niyaz edelim.
Bugüne kadar pek çok dua kitapları nesredilmiştir. Ben naciziniz, siz aziz kardeşlerime ve diğer müslüman kardeşlerime bir hizmetim olur düşüncesiyle, Üstaz-ı Muhteremimiz Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi (ks) hazretlerinin tertip ettiği ve bizlere emanet ettikleri ve iki bin sahifeyi tutan üç kitaptan aldığımız ve bunlara ilaveten “Buhari, Tirmizi, Camiüssağir ve Ramuz” kitaplarından aldığımız ve Kur’an-ı Azimüşşan’da Cenab-ı Hakk’ın bizlere talim buyurduğu dualarla hamde müteallik Âyet-i Kur’aniyyeleri ile, tehlil ve tevhide ait Âyet-i Kur’aniyeyi ve bir de bunlara ilaveten evliyaların isimlerinin anıldığı yerlere, rahmeti ilahinin nazil olacağından onları da eklemek suretiyle bu dua kitabını istifadenize arz etmekteyim.
Dualarınızla bizim de hakkın rızasına nail olmaklığımıza sebep olursunuz.
Abdest alarak tam bir ihlâs ile okuyacağınız dualarınızı Cenab-ı Hak kabul buyursun. Cenab-ı Peygamberimiz (sav) şefaatçimiz olsun. Amin!
Bu okuyacağınız Evradı Kur’aniye, Üsame (R.A)’nin Rasûlûllah (sav) Hazretlerinin emri şerifleri ile Kur’an-ı Azimüşşan’dan tertip ettikleri yedi günlük evrattır. Şöyle ki: Üsama (ra) bir vakitler Acemistan’ın Isfahan şehrine gitmişler. O gün orada (Karamıta) denilen sapık bir mezhep hakim bulunmakta imiş. Mübarek ve muhterem Üsame Hazretlerini hapsetmişler ve sabrı tükeninceye kadar da işkencede bulunmuşlar. Bir Cuma gecesi rüyasında Rasûlü Ekrem (sav) Hazretlerini görmüşler ve Rasûlü Ekrem (sav):
Ya muhammed b. Üsame; kalk ve Mushaf’ı Şerif’i al ve ondan yedi evrad çıkar. Haftada hergün için bir virdi mahsûsu tertip eyle. Ve hergün o virdi oku. Muhakkak sen hapisten çıkar ve bu halinden daha güzel bir hala erişirsin.
Cuma günü Kur’an-ı Azimüşşan’da bulunan bütün hamde taallük eden ayetleri, Cumartesi günü Kur’an’daki bütün istiğfar ayetlerini, Pazar günü Kur’an’daki tesbih ayetlerini Pazartesi günü bütün tevekkül ayetlerini, Salı günü bütün selâmet ayetlerini, Çarşamba günü bütün tehlil ayetlerini, Perşembe günü de Kur’an-ı Azimüşşan’da mevcut bütün dua ayetlerini toplaması ve hazırlayacağı bu evradı günü gününe okuması tavsiye olunmuş. O mübarek zat Peygamber Efendimizin emirlerine imtisâlen bu evradları hazırlamışlar ve okumağa başlamışlar. Biiznillâhi Teâlâ Cenab-ı Hak da tesirini halk edip hapisten çıkıp kurtulmuşlar. Binaenaleyh her kim ihlâs ile herhangi bir niyet üzerine okusalar, mutlaka muratlarının Allah Teâlâ’nın izniyle hâsıl olacağından hiç şüphe edilmemelidir.
Sonra bir çok evradlar vardır ki, meselâ: Abdülkadir Geylani’nin, Ahmet Rufai Hazretlerinin, Hasan Şazeli’nin, Muhammed Bahaeddin Nakşibendi Hazretlerinin ve daha nice büyüklerin tertip ettikleri günlük ve haftalık evradlar vardır. Fakat bu yedi günlük Kur’an evradı gibi bir evradı azim daha meydana getirmenin imkanı yoktur. Onun için bunun kıymetini iyi bil. Ve her günkü evradı günü gününe oku; niyetini halis kıl. Cenab-ı Hak senin muhtaç olacağın her şeyi bilir ve sana mükafatı da ihsan eder. Yeter ki sen hemen onun yolunda olasın, emirlerine mutî ve yasaklarına da uzak olasın. Sonra emirlerini ve yasaklarını belle ve mutlaka etrafındaki insanlara ve bahusus komşularına bunları öğretmeye çalış. Bunu yapmadığın takdirde Hakk’ın yolunda bulunmuş olmazsın. Bunu da iyi bilesin, bu da Cenab-ı Peygamberin tavsiyeleridir.
Ahmed b.Hanbel’in “Müsned”inde Üsame b.Zeyd (R.A)’ın hadisleri meyanında olsa gerektir. Fakat hepimizin bildiği bir Âyet-i Kerîme vardır ki, mealen şöyledir:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve aile halkınızı ateşten koruyun ki onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır.” (Tahrim 66/6)
Yani insanların evvela kendilerini sonra da kendi yakınlarını, dünya ve âhiret ateşinden kurtarmağa çalışmak başlıca vazifelerinden olmakla, evladını güzelce öğretip emr-i ilâhi ve emr-i Resûlullah’ı güzelce tutmak, yine Allah (Azze ve Celle) Hazretlerinin yasaklarını ve günahlarını belleyip onlardan kaçmak, efrad-ı ailesiyle yakınlarını dost ve akrabalarını, bahusus komşularını, kendisinin yaptığı hayırlı şeyleri yapmağa ve günah ve yasak şeylerden kaçındırmaya çalışmaları, mecbûri vazifelerimiz arasındadır. Çünkü müslümanlık nasihatle kâimdir, denilmiştir
Şu halde cehennemin ve dünyanın azabından hem kendini hem de başkalarını kurtarmak her müslümanın vazifesi değil midir? Bu okuduğumuz dualar ve yaptığımız ve yapacağımız bütün ibadetlerin Hakk’ın huzurunda kabule şayan olabilmesi için günahlardan tamamıyla sıyrılıp kurtulmak gerekir. Kötü huylar da bu günahlardan hiçte aşağı değildir. Meselâ, bir eşkıya dağda yol keser, hırsızlık yapıp para kazanır, bir diğeri de şehirde oturduğu yerde seni lafıyla kandırıp paralarını kolaylıkla alır. Şimdi bunların her ikisi de eşkıya, biri gizli biri de aişikar. İkisi de birbirinden tehlikeli. İşte günahlar da böyle, birisi âşikâr günâh: Zina, kumar, katil gibi, biri de:Kibir, riya, hased ve sair gizli günah.
Bunların hepsinden sakınmak ve kaçınmak nasıl lazımsa, ibadetlerin de kabulü için mutlaka bütün büyük ve küçük günahlardan ve bütün yaramaz huylardan ve günahlardan, hele para sevgisinden (kendini kurtar da göreyim seni) kaçınmak lazımdır. Allah cümlemizi muhafaza etsin. İnsan para sevgisine ve günahlara müptelâ olunca artık gözler perdelenir. Hakk’ı görmez olur. İşte o zaman gayr-i ihtiyari bâtıla Hak, Hakk’a da batıl dedikleri, artık hepimizin gözü önünde cereyan eden hadiselerdendir.
Onun için aziz ve muhterem kardeşim! Bu duaları güzelce oku, ibadetlerini de yap, sonra da günahlardan hem kendin kaç, hem de başkalarını kaçındır. Müslümanlık ancak böyle yaşar. Müslümanlık da buna “Emri bil’ma’rûf nehyi ani’l münker” denir. Müslümanlığın can damarıdır, ma’rûf ile emir, münkerat-ı nehiy etmek.
Sonra ikinci kısımda ise Cenab-ı Peygamber Efendimizin mübarek fem-i saâdetlerinden sudûr eden dualarıdır ki, bunlar hepimiz için baş tacıdır. Bunlara ilaveten bazı meşhur dualar da vardır. Bizleri duadan unutmamaya vesile olur ümidiyle sizlere takdim ediyoruz. Hak Sübhanehû ve Tealâ cümlemizden ve cümlenizden râzı olsun.Amîn.
Ebû Bekir Sıddık Hazretlerinin bu Âyet-i Kerime hakkında buyurdukları meşhurdur. İnsanın gerek kendini gerekse hemcinsini ateşten koruması ve kurtarması, ancak cihad ve cihada yardım ile olacağından kimsenin şüphesi yoktur. Cihaddan ve ona yardımdan kaçmak, hem İslâm’ın mahvına sebep olur, hem de tâ cehennemin içine tam düşülmüş olmasına sebep olur. Cihadın da mutlak küffâr ile olması şart değil. Düşman ve küffâr ile olan cihada, cihad-ı asgar, yani küçük cihad buyurdukları malumdur. Asıl cihad, numûne bir müslüman olduğumuzu dünyaya göstermeğe çalışmaktır.
Onun için aziz kardeşim, sana sözlerimi tekrar edeyim. Müslümanlık bir taraftan ibadet bir taraftan yasak ve günahlardan kaçmaktır.İşte bunları öğren ve mümkün olduğu kadar her müslümana da öğretmeğe çalış.Yalnız ibadetle kulluk tamam olmaz. Her halde hem ibâdet, hem itikat, hem nikâh hem de muamelâtda (yani alış verişte) müslüman usulünden ve yolundan dışarı çıkma, ve bunu her müslümana söylemekten de çekinme vesselâm. Zira, duâ (Muhhu’l-ibâde) yani kulun Allah Tealâ’ya ilticası ve yalvarmasıdır ki, kulun Hakk’a bu kadar yakın olduğu bir hal yoktur. Bu da Cenab-ı Hakk’ın en sevdiği haldir ki; kulunu bu halde me’yûs ve mahzûn etmez. Elbette ve elbette istediklerini fazlasıyla verir. Sen de bundan gafil olma. Senin kendi uydurduğun duâ, duâ değil, asıl duâ Hakk’ın sana öğrettiği Kur’an lafızlarıdır. Sen bu duâları cân-ı gönülden oku ve bizleri de duâlarından ayırma.

El- Berâ b. Azib (R.A.)’den:
Resûlullah (SAV) buyurdular:
“Dua ibadetin ta kendisidir. Çünkü Allah teala şöyle bu¬yurdu: ‘Bana dua ediniz ki duanızı kabul edeyim.’”

Ebu Musa (R.A.)’den:
Resûlullah (SAV) buyurdu: “Dua, Allah teala’nın askerlerinden teşkil edilmiş bir ordudur; kesinleşmiş bile ol¬sa, kazayı önler.”

Ali (R.A.)’den:
Resûlullah (SAV.) buyurdu: “Dua, mü’minin silahı, dinin di¬reği, semavat ve arzın nurudur.”

İbn Abbas (R.A.)’dan:
Resûlullah (SAV) buyurdu:
“Dua, rahmetin anahtarı; abdest narnazın anahtarı; namaz da cennetin anahtarıdır.”

Enes (R.A.)’dan:
Peygamber (SAV) buyurdu:
“Her kim sabah namazını cema¬atle kılar sonra güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikrederek oturur ve iki rek’at (işrak) namazı kılarsa, kendisine tattı bir hac ve umre sevabı verilir.”
(3 defa “tam” buyruldu.)

Sadaka Resûlullah.
Bismillahirrahmanirrahim
Müslimin rivayet ettiği hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Kim okumayı murad ederek Mushaf'ı alırda şu duayı okursa, Allah o kimseye her harf için elli bin hasene verir ."

Ey Allahım! Sen onu hak ile indirdin,o da hak ile indi. Allah'ım Kur'ana rağbetimi büyüt, Onu gözüme nur, göğsüme (kalbime) şifa kıl.

Ey Allah'ım! onunla dilimi süsle, onunla yüzümü güzelleştir, onunla cismimi kuvvetli eyle, Sana itaat ederek gecenin derununda, gündüzün bölümlerinde onu okumayaı bana nasip eyle, beni, Peygamber (sav) ve onun hayırlı ali ile haşr u cem eyle. Rahman'ın rızası, ehl-i iman kabirlerinin nurlanması, bütün peygamberlerin seyyidi, güneşi, Allah elçilerinin Ay'ı olan -Rahmanın salavatı üzerine olsun- Efendimiz Muhammed Aleyhisselamın ruhu, şeytanın tardı, günahların düşürülmesi, tevbelerin kabulu, derecelerin yükselmesi, nar-ı cehennemden kurtuluş, imanın devamı ve Rahman'a kavuşmak için Kur'an okumaya niyet ettim. Ya Erhamerrahimin (Ey merhametlilerin en merhametlisi)! (Senin rahmetini dilerim)
Hamd ü sena,alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
Bismillahirrahmanirrahim

Hamd ü sena; semavat ve arzı yaratan, onlara karanlıkları ve nuru yerleştiren Allah'a mahsustur.

Sonra bir de bakıyorsun Rabblerine nankörlük edenler yan çiziyorlar. Sizi bir (çeşit) çamurdan yaratan, sonra yaşamanız için bir ecel --ki ecel-i müsemma O'nun katındadır-- belirleyen ancak O'dur. Bundan sonra siz yine yüz çeviriyorsunuz ha!

O semavat ve arzda varolan Allah'tır. Sizin gizlinizi de aşikarınızı da ne kazanacağınızı da bilir. (En-am 1-3)

Bismillahirrahmanirrahim

O kendinden başka asla ilah bulunmayan Allah'tır, gizliyi de açığı da bilir. O Rahman ve Rahim'dir.

O, kendinden başka asla ilah bulunmayan Allah'tır. O, Melik'tir, Kuddüs'tür, Selam'dır, Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir.

Ortak etmekte oldukları şeylerden, Allah münezzeh ve mukaddestir.

O, Yaratıcı, yoktan varedici, herşeye şeklini verici olan Allah'tır. Esma-i Hüsna yalnızca O'nundur. Semavat ve arzda olan herşey O'nu tesbih eder.

O Aziz'dir, Hakim'dir. (El-Haşr 22-24)

Bismillahirrahmanirrahim
(Sure-i Yasin Mekke'de inmiş, 83 ayettir)
1-Ya Sin!
2-Hikmetli Kur'an hakkıçun
3-Şüphesiz sen,gönderilmiş (peygamber)lerdensin.
4-Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5-(Kur'an), Aziz ve Rahim (olan Allah)ın indirmesidir.
6-(O kitap)Sana,ataları(azap ile)korkutulmamış, bu yüzden gaflete düşmüş bir kavmi uyarman için (indirilmiştir)
7-Andolsun onların çoğu hakkında azap hükmü vermek hak olmuştur. Çünkü onlar iman etmezler.
8-(Zira) biz, onların boyunlarına bir takım kelepçeler geçirmişizdir. İşte bu kelepçeler, çenelerine kadar dayanmış olduğundan, başları yukarı kalkıktır.
9-Biz onların önlerinden bir set, arkalarından da bir set çektik. Böylece anları sarıp kuşattık. Artık onlar görmezler.
10-Senin onları artık uyarman da uyarmaman da birdir. Çünkü onlar iman etmezler.
11-(O halde)sen ancak zikre(veya Kur'an'a) uyan,görmeden Rahman(a büyük saygı duyan, On)dan korkan kimseleri uyarabilirisin. Onlara bir mağfiretin ve büyük bir ecrin müjdesini ver.
12-Ölüleri ancak biz diriltiriz. İnsanların hayatta yaptıklrını ve öldükten sonra bıraktıklarını biz yazarız. Hepsini bir açık, ana kitapta birer birer saydık.

13-Onlara, şu şehir halkını (Antakya'yı) misal getir. Hani onlara elçiler gelmişti.
14-İşte o zaman Biz, onlara iki elçi göndermiştik. Derhal onları yalanladılar. Biz de hemen bir üçünce(elçi)yle destekledik. Onlar (hep beraber) "Biz size gönderilmiş (Allah) elçileriyiz" dediler.
15-Onlar (elçilere) dedilerki: Siz bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman herhangi bir şey indirmedi. O halde siz ancak yalan söylüyorsunuz.
16-17-Elçiler de "Rabbimiz biliyor, biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz. (Bizim) vazifemiz, açık bir şekilde (Allah'ın buyruklarını size) tebliğ etmekten başka bir şey değildir." dediler.
18-(Bunun üzerine onlar daha da sertleşerek) "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa düçar olduk. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka acıklı bir işkence ve kötülük dokunur." dediler
19-(Elçiler)şöyle cevap verdiler: "Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. O bizden değil sizdendir. (Demek size nasihat edilir, doğru yol gösterilirse bunu uğursuzluk sayacak ve küfrünüzde devam edeceksiniz öyle mi) Hayır! Siz aşırı giden, haddi aşan bir milletsiniz".
20-(Bu esnada) şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi, "Ey kavmim dedi. (Bu) elçilere uyunuz!
21-Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tabi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir."
22-(Bu tavsiye üzerine bu sefer dama dönerek" Vay sen de mi onların dinindensin?" dediler. Bunun üzerine adam şöyle dedi: "Bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecek mişim? (Şunu iyi bilinki)hepiniz O'na döndürülecek, O'na götürüleceksiniz.
23-Ben, O'ndan başka tanrılar edinir miyim hiç? Çünkü O esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse o sizin putlarınızın şefaati bana hiçbir faide vermez. Onlar beni asla kutaramazlar.
24-İşte o zaman ben (maazallah) apaçık bir delalet ve sapıklığın ta içine gömülmüş olurum.
25-Halbuki ben, sizin de Rabbiniz olan Allah'a inandım. O halde beni dinleyin.
26-(Azgınlar bu sözleri dinlmeyip o zatı taş yağmuruna tuttular. Tam öleceği esnada ona) "Gir cennete"denildi. (Bu ilhi müjdeyi duyan) zat, "keşke kavmim bunu bilseydi" dedi. 27-Rabbimin yarlığadığını, beni (cennete) ikrama mazhar olanlardan kıldığını anlasalardı...dedi.
28-Biz ondan sonra, onun milletini helak etmek için üzerlerine gökten herhangi bir asker indirmedik ve indirecek de değildik.
29-Çünkü onların helaki, sadece bir tek sayhadan başka bir şey değildi. İşte o azgınlar bir anda sönüverdiler.
30-Ne kadar acınacak durumdadır kullar! Çünkü onlar bir peygamber gelmeye dursun, derhal onunla alay etmeye kalkışırlar.
31-Görrmüyorlar mı? Kendilerinden önce nice kavimler helak ettik. Çünkü onlar,peygamberlere dönmediler.
32-Elbette onların hepsi karşımıza dikilecekler.
33-Kendisine hayat verdigimiz, ölü toprak, hakikatte bir ibret ayetidir. Çünkü biz onu dirilttik de ondan pek çok tarım ürünleri çıkardık. İşte onlar bunlardan yerler.
34-Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık. Yerde pek çok pınarlar kaynattık.
35-Onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yemeleri için, onlar şükretmezler mi?
36-Yerin bitirdiklerinden,insan oğlunun kendi varlığından ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim.
37-Gece de onlar için bir ibret ayetidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler.
38-Güneş ise kendine mahsus yörüngesinde akıp gitmektedir. İşte bu, Aziz ve Alim olan Allah'ın takdiridir.
39-Ay için de bir takım menziller tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi olur da geri döner.
40-Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Bunlardan herbiri belli bir yörüngede yüzmeye devam ederler.
41-Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ayettir.
42-(Gemilerin)benzerlerinden binmekte oldukları şeyleri onlar için biz yarattık
43-Eğer biz azimüşşan dileseydik onları suda boğardık.O zaman ne onların imdadına koşan olurdu ne de kurtarılırlardı.
44-Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet onları kurtardı.Ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalanmaları uygun görüldü.
45-Onlara "yapmakta olduğunuz ve yapıp arkanızda bıraktığınız işlerde Allah'dan kokun,böyle yaparsanız esirgenmeniz umulur" denildi.
46-Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldikçe, mütemadiyen ondan uzaklaşıyorlardı.
47-"Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarfediniz" denildiğinde, kafirler mü'minlere dediler ki: "Allah'ın, dileseydi doyuracağı kimseleri biz mi doyuralım? Siz gerçekten sapıtmış kimselersiniz."
48-Onlar, "Eğer siz gerçekten doğru iseniz tehdit ve felaket ne zaman gelecek"derler.
49-Onlar, birbirleriyle gürültü ve şamata ederken kendilerini ansızın yakalayacak bir tek sayhayı bekliyorlar.
50-İşte o anda onlar ne bir tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler.
51-Nihayet "Sur"a üfürüldü. Bir de ne göresin! Onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
52-İşte o zaman "Eyvah! Eyvah! Bizi kabrimizden kim çıkarıp diriltti? Bu, Rahman'ın vadidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler" derler.
53-(Bu olay,) bir tek sayhadan başka bir şey değildir. İşte ondan sonra hepsi toplanıp huzurumuza dizilirler.
54-Artık bugün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz ancak yaptıklarınıza karşılık alırsınız.
55-Bu gün cennetlikler nimetler içinde safa sürerler.
56-Onlar ve eşleri, gölgeler altında tahtlara kurulurlar.
57-Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir.
58-Bağışlayıcı bir Rab olan Allah'tan onlara söz olarak selam gelir.
59-Ayrılın bir tarafa bu gün, ey günahkarlar.
60-Ey insanoğlu! "Şeytana tapmayın,çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır" demedim mi ?
61-(Ve demedim mi) Sadece bana ibadet ve kulluk ediniz. Çünkü dosdoğru yol budur.
62-Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Siz bunu düşünecek, anlayacak akla sahip değil misiniz?
63-İşte bu, size vad edilen cehennemdir.
64-Küfür ve inkarınız sebebiyle bu gün,dağlanın ateşle!
65-O gün onların ağızlarını mühürleriz. Kazandıklarını bize elleri anlatır. Ayakları da şehadet eder.
66-Dilersek gözlerini büsbütün kör ederiz. Bu sefer de yolu bulmak için itişip kakışırlar. Nereden görecekler.
67-Eğer biz dileseydik oldukları yerde onların kılıklarını değiştirdik, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye.
68-Kime uzun ömür verirsek biz onun yaratılışını bozarız. Onlar bunu hiç düşünmezler mi?
69-Biz O'na şiir öğretmedik. Hem bu O'na gerekli de değildir. O'nun söyledikleri ancak Allah'tan gelmiş bir hatırlatma, bir öğüt, açık bir Kur'an'dır.
70-(Bununla O'nun) diri olanları uyarmasını ve verilen sözün de kafirler aleyhine çıkmasını istedik.
71-Onlar görmediler mi ki, biz azimüşşan, kudretimizin eseri olmak üzere pek çok hayvan yarattık. Onlar da bunlara malik ve sahip oldular.
72-Bu hayvanları onların emrine amade kıldık. Onların bazısını binek olarak kullanırlar,bazısını yerler.
73-Bu hayvanlarda onlar için içilecek ve daha nice faydalar vardır. Hala şükretmezler mi?
74-Yine onlar, yardımlarını umarak Allah'tan başka bir takım ilahlar edindiler.
75-Onlara yardım etmeğe asla güçleri yetmez. Kendileri ise yardıma hazır askerlerdir.
76-Onların sözleri sakın seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlemekte olduklarını da açığa vurduklarını da biliyoruz.
77-İnsan görmüyor mu ki, biz onu bir nutfeden yarattık? Bir de bakıyorsun açıkça hasım kesiliyor.
78-Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal vermeye kalkışıyor ve "şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? "diyor.
79-De ki,onları ilk defa yaratmış olan diriltir. Çünkü O, her türlü yaratmayı iyi bilir.
80-Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O'dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz.
81-Semavat ve arzı yaratan, onların benzerlerini yaratmağa kadir değil midir? Elbette kadirdir. O,herşeyi hakkıyla bilen bir yaratıcıdır.
82-Onun işi, bir şey yaratmak istediği vakit "ol" demektir ve o şey derhal var olur.
83-Her şeyin mülkü kendi elinde olan Münezzehtir. Zaten siz elbette ona döndürüleceksiniz..
Bismillahirrahmanirrahim
Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber üzerine salat ve selam getirirler.
Ey iman edenler! Siz de ona layıkı vechile salat ve selam getirin. (el-Ahzap 56)
Ey Allahım! Efendimiz Muhammed'e salat-ı kamil selam-ı tam ile salat ve selam eyle! Zira o öyle bir zattır ki, kendisiyle düğümler çözülür, sıkıntı ve zahmetler asan olur, ihtiyaçlar karşılanır, arzulara ve güzel sonuçlara ulaşılır. Kendisinin yüzü suyu hürmetine yağmur istenir.
Her lemha (kısa bir göz açıp-kapama veya şimşek çakması gibi bir zaman) da ve her nefeste Sence ma'lum olan mahlukat sayısınca O'nun aline ve ashabına da salat ve selam olsun.
25 kere istiğfar edilir ( estağfirullah)
Azim ve Kerim olan, kendisinden başka asla ilah bulunmayan, Hay ve Kayyum olan Allah'tan mağfiret talep ederiz. O'na döneriz. Bizim tevbemizi kabul edip bize mağfiret ve hidayet vermesini isteriz. Çünkü O, tevbeleri kabul eden, merhameti ve mağfireti bol olandır.
Kendi nefsine zulm eden,öldürmeğe veya yeniden diriltmeye ve kıyamette toplamağa gücü yetmeyen kulun tevbesi gibi tevbe ederiz.
Ey Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben Senin kulunum, gücüm yettiği müddetçe Senin ahdin ve va'din üzereyim. Yaptıklarımın kötülüğünden Sana sığınırım. Bana verdiğin nimetini anarken günahımı da arzederim ki,beni affet! Çünkü günahları ancak Sen affedersin.
Ey Allahım! Sen Şah'sın, Senden başka asla ilah yok. Seni tesbih ve takdis ederim. Sana yaraşan hamd ile hamd ederim.Sen benim Rabbimsin. Ben ise Senin kulunum. Kendi nefsime haksızlık ettim, şimdi günahımı itiraf ediyorum. Bütün günahlarımı affet, çünkü günahları ancak Sen bağışlarsın.
Beni ahlakın en güzeline yönelt. Zira ahlakın en güzeline beni ancak Sen yöneltirsin. Huyların kötü olanlarını benden uzaklaştır, çünkü huyların kötü olanını benden ancak Sen uzaklaştırırsın.
Senin davetine icabet ettim. Senin saadetine geldim. Bütünhuylar senin elindedir. Kötülük sana yakışmaz. Ben Seninle var oldum ve sana döneceğim.
Ey Rabbimiz! Sen mübarek ve yücesin. Senden mağfiret dileriz ve Sana döneriz..
Ey Allahım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile temizle. Beyaz elbisenin kirlerden temizlendiği gibi kalbimi hatalardan arıt.
Ey Allahım! Doğu ile batı arasını uzak kıldığın gibi, beni de hatalımdan uzak eyle. Hiç bir ilah yok, ancak ortağı olmayan tek Allah vardır. Mülk ve hamd O'na mahsustur. O, diriltir ve öldürür. O herşeye kadirdir. Allah Tealayı noksan sıfatlardan tenzih eder, kemal sıfatlarıyla tavsif ederim. Övmek ve övülmek O'na mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Yüce ve ulu Allah'ınkinden başka bir güç, hiçbir kuvvet yoktur.
Allah'ı hamd ile tesbih ve takdis ederim. Ulu Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder, kemal sufatlarıyla tavsif ederim. Allah'a hamd ve şükür ederek O'ndan maüfiret dilerim.

Mahlukatı adedince, rızası miktarınca, Arşı ağırlığınca, kelimelerini yazan kalemler sayısınca kendini överek Allah'ı tesbih ve takdis ederim. Semada yarattıkları, yerde yarattıkları, ikisi arasında yarattıkları adedince ve onun yaratıcısı bulunduğu mahlukat sayısınca Allah'ı tesbih ve takdis ederim.
Yine Allah'ı, yukarda sayılanlar miktarınca ulular, bir o kadar da hamd ederim. Benzer sayıda tevhid ederim.
Yine bu sayıda la havle vela kuvvete illa billah derim .
Allah Teala buyurdu:
Bismillahirrahmanirrahim
"Esma-i hüsna ancak Allah'a mahsustur.Siz O'na onlarla dua ediniz" (el-Araf,180)
Resulullah (sav)buyurdu:
"Şüphesiz Allah'ın 99 tane adı vardır.Her kim onları sayarsa cennete girer "Bismillahirrahmanirrahim
O Allah ki kendisinden başka ilah yoktur.
. Rahman Rahim .
Melik Kuddüs Selam Mü'min
Müheymin Aziz Cebbar Mütekebbir
Halık Bar'i Musavvir Gaffar
Kahhar Vehhab Rezzak Fettah
Alim Kabid Basit Hafid
Raf'i Muiz Muzill Sem'i
Basir Hakem Adl Latif
Habir Halim Azim Gafur
Şekur Aliyy Kebir Hafiz
Mukıt Hasib Celil Kerim
Rakıb Mucib Vas'i Hakim
Vedud Mecid Bais Şahid Hakk Vekil Kaviyy Metin Veliyy Hamid
Muhsi Mübdi' Muid Muhyi Mumit Hayy Kayyum Vacid Macid Vahid
Ehad Samed Kadir Muktedir Mukaddim Muehhir Evvel Ahir Zahir
Batın Vali Müteali Barr Tevvab Mün'ım Müntekım Afuvv Rauf Malik-ül Mülk
Zül Celali ve-l İkram Rabb Muksit Cam'i Ğaniyy Muğni Muğtı Mani'
Darr Nafi' Nurr Hadi Bedi'
Bakı Varis Reşid Sabur
. Sadik Settar .
Ni'meti umumîdir. Kendinden başka ilah yoktur.

Ey zatı, benzerlerden uzak, sıfatları başkalarına benzemekten münezzeh olan Allah! Ey ayetleri birliğini gösteren, mahlukatı rububiyetine şahitlik eden, azlık mevzuu bahis olmaksızın tek olan, sebepten meydana gelmeksizin mevcut olan Allah! Ey iyilikle bilinen,ihsan ile mevsuf olan Allah! Sen sınırsızlıkla ma'rufsun, sonsuzlukla vasıflandırılırsın, başlangıcı olmayan ilk kadimsin, sona ermeyen sonuncu, Kerim ve Rahimsin.
Sen rahmet ve ilim yönünden her şeyi ihata ettin.Tarafından bir kerem,lütuf ve hilm ile asi ve günahkarların günahlarını bağışladın.
Ey Hilmi çok!Ey işiten ve gören olduğun halde benzeri olmayan Allah! (İşte O)Allah bize kafidir. (O)ne güzel vekildir. O, ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır

Bu dua yatarken ve sabah kalkınca okunur.

Hamd, yalnızca öldürdükten sonra bizi dirilten ve dönüş kendisine olan Allah'a mahsustur. Biz sabaha kavuştuk, kainat Allah'ın olduğu halde sabah oldu. Azamet, büyüklük, yaratmak, yönetmek, gece, gündüz ve bunlarda bulunanların hepsi Allah'a aittir. O birdir, ortağı yoktur.
Bizler İslam fıtratı, ihlas sözü, peygamberimiz Muhammed (sav)'in dini, İbrahim Aleyhisselamın milleti üzere sabaha kavuştuk.
Ey Allah'ım! Ey acyanların en merhametlisi! Rahmetin hakkıçün bu günümüzün evvelini salah, ortasını felah, ahirini necah eyle.
Ey Allah'ım! Bu günün ve gelecek günlerin hayrını isterim. Bu günün ve gelecek günlerin şerrinden Sana sığınırım.
Ey Rabbim! Tenbellikten ve yaşlılığın musibetinden Sana sığınırım. Cehennemdeki azaptan, kabirdeki azaptan da Sana sığınırım. Senden başka asla ilah yoktur. Seni noksan sıfatlardan tenzih eder, kemal sıfatlarıyla tavsif ederim. Çünkü ben, (nefsine)kötülük edenlerden biri idim.

Ey Allah'ım! Bu sabahın ve akşamın,kaza ve kaderin, hazar ve seferindünya ve ahiretin ve kalemin yazdıklarının hayırlısını istiyorum.
Lakin sabahın, akşamın, kaza ve kaderin, hazar ve seferin, dünya ve ahiretin, kalemin yazdıklarının şerrinden Sana sığınırım.
Allah'a iman ederiz, Allah'a güveniriz, işlerimizi Allah'a havale ederiz. Bütün güç ve kuvvet ancak Allah iledir.
Bismillahirrahmanirrahim
Ey Allah'ım! Cehennem azabından, kabir azabından, hayat ve ölümün fitnesinden, Mesih-i deccal fitnesinin şerrinden Sana sığınırım.
Ey Allah'ım! Bize ölümü ve ölüm ötesini mübarek eyle. (3 defa)
Ey Allah'ım! Bizim için sekerat-ı mevti kolaylaştır, ölümden sonra bize azap etme. (3 defa)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ilmihavas.dialog.tv
 
EVRADİ ŞERİF
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HACI BAYRAM-I VELİ (K.S) EVRADI ŞERİFİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İLAHİ ŞİFA RAHMETİ :: ALLAH DOSTLARINDAN DUALAR-
Buraya geçin: